Fikrimizce!

14 Ekim 2010 Perşembe

Nedir Yanlış?


Doğru olmayan herşeyin yanlış olduğu bir zamandayım.
İki nokta arasında ki en uzun yollarda gitmeye mecbur bırakılmışım.
Anlayamadığımız şeyler mi yalnış geliyor bize?
Neresinden tutmalı bu hayatı?
Yanlıştan kaçarken ona yakalanmak neden?
Her yalan yanlış mıdır?
Her yanlış bir yalan mıdır?
Doğruyu görememek yanlış mıdır?
Her yanlış yapıldıktan sonra mı yanlış olur?
öncesinde o bir doğru mudur?
İşte bu yüzden mi,
Her doğru bir yanlış adayıdır?
Nedir yanlış?
Diğerlerinin anlamadığı herşey mi?
Bir tek senin anladığın,
Ama bir türlü anlatamadığın şeylerin hepsi.
Yanlışların biriktirdiği bir tümsek midir hayat?
Hep ani frenle durmak zorunda olduğun.
Kör bir kuyu gibi sararken seni, yanlışlarının oluşturduğu o zemheri karanlık,
Nerede kaldı verilmiş sözlerin o haziran güneş sıcaklığı.
Boş bir oda da mı ağlıyorsun artık?
Sevemiyor musun bu ıslak akşamları?
Neresinde yanlışa adım attın bu merdivenlerde?
Koşarak çıkmak isterken nasıl gerisin geriye yuvarlandın.
Kırılan umutlarını aldığın alçı bembeyaz mı kaldı?
Kimseler imzalamıyor mu yanlışlarını?
Yanlış bile olsa istemiyor musun birilerini?
Artık yok olma zamanı,
Yanlışlarının açtığı o derin çukura uzanma zamanı,
Doğruların hepsi üzerine atılmalı toprak misali.
Kendinle konuşmuyor musun artık?
Yanlış olan ne varsa insan aklının yarattığı,
Sende mi son buldu bütün alkışlar.
Sevemedin mi onları?
Kaçmak mı istedin doğru olanlardan?
Doğruyu yanlış mı bildin bunca sene?
Neydi asıl istediğin?
Birbirine ismini fısıldayacak kadar yakın olan,
Aralanmayı sürekli ucuz bir orospu gibi haykıran,
Çeşitli renklerle samimi o dantel altı küçükler mi yoksa asıl istediğin?
Yapılmaz denen yanlışları yapmak mı maharet yoksa?
Beklenilmeyeni yapmayı mı seviyorsun?
Koşarken o yemyeşillerin üzerinde,
Aldırmıyordun ayaklarına batan sözlere.
Kim di yanlışlarla dolu bir doğruyu sevmeye cesaret eden?
Doğru olanların yanlış olduğu akşam üstleri,
Bırakılan bir kaç sene,
Nereye kayboldu sevgi dedikleri o her yanlışı doğruya çeviren anahtar?
Kandırdılar mı bizi yoksa?
Doğru bildiklerimizi yanlışa mı aşık ettiler?
Denge neresinde bu yanlışın?
Hangisi daha az acıtıyordu canını?
İnce bir iple sıkarlarken yüreğine uzanan her bir damarı,
Neden can yanması doğru geliyor bu kadar?
Doğru yanlış olabilir mi bazen?
Bir yanlıştan bir doğru doğamaz mı?
Herkesin yanlışını sen mi taşıyorsun şimdi?
Artık kısa cümlelerler mi anlatıyorsun doğrularını?
Tek yanlış kaç doğru götürür hayatımızdan?
Neresinde yanlış yaptık?
Neresinde yanlışa meyillendik?
Hangi yanlış bize doğru geldi?
Hangi doğru bizi aldattı?
Silikleşiyorum artık bu doğrulardan,
Bir geminin arkasında bıraktığı köpüklerin ömrü kadar kısa doğrularım.
Evet yanlışlardayım,
Yanlış denen o toprak parçasında,
Benimde bir kalem var artık.
Ve doruların bütün orduları da gelse,
Yanlışlarımın kalabalığını ele geçiremez.
Evet sona erdi hepsi,
Siyah bayraklar çoğaldı,
Yanlışların zafer şarkıları söyleniyor karanlık sabahlarda,
Doğruların yanlış olduğu bir ormanın en siyah çimeniyim.
Yapılan yanlışların en doğrusuyum.
Yanlış olan ne varsa insan elinin değdiği doğrularda,
İşte o benim.
Benim adım yanlış,
Ben hep doğru olmayı hayal eden bir yanlışım.

Hiç yorum yok: